90lı yıllar genel olarak en iyi romantik komedi filmlerinin seyirci ile buluştuğu yıllar olarak bilinir, bu düşünce haksız değil çünkü Sen Uyurken, Pretty Woman ve daha birçok romantik komedi filmi 90larda sinemaseverlerle buluştu. 99 yapımı olan Notting Hill filmi de bu yıllarda çıkan ve seyirciler tarafından oldukça beğenilen bir yapım. Hugh Grant ve Julia Roberts’ın başrollerini paylaştığı filmin konusu şu şekilde, Londra’nın ucube bir köşesinde seyahat kitapçısı olan William için hayat umutsuz bir şekilde devam etmektedir, karısından boşanmış olan William, oldukça garip biri olan ev arkadaşı Spike ile hayatına devam ederken bir gün dükkanına ünlü Amerikalı film yıldızı Anna Scott’ın girmesiyle hayatı değişmeye başlar. Film aşk filmi olarak görülse de komedi unsurları ağır basan bir yapım. Galiba ilk kez bir Hugh Grant filmi izlemiş oldum. Bu yapım ile ilgili değişik duygular içindeyim, film biraz fazla uzun iki saat, yani aynı konuyu çok daha kısa bir sürede seyirciye anlatabilirdi yönetmen, 32 yaşındaki Julia Robert gerçekten çok sevimli, dikkatli bakınca ağzının gerçekten çok büyük olduğunu görüyorsunuz, dünyaca ünlü bir film yıldızının böyle bir sıradan aşk yaşaması günümüz şartlarında elbette imkansız ve masalsı, yemek sahneleri çok başarılı insanların başarısızlıklarını kutlaması kesinlikle özgüven dolu bir hareket, Anna’nın dünyaca ünlü bir yıldız olmanın zorluklarından bahsetmesi, yani dışarıdan kusursuz gözüken hayatları nasıl kusurlar barındırdığını seyirciye gösterdiği sahneler çok başarılı, Anna ve William’ın restoranda yemek yerken yan masadaki adamların Anna hakkında konuşması Anna’nın onları duyup tepki verdiği sahne çok başarılı. Anna’nın kitapçıya geldiği sahnede Türkiye ile ilgili bir kitap araması ve William ile aralarında Türkiye ve Kebab diyaloğu beni gülümseten bir diğer sahne oldu. Son olarak filmi sonu bana göre saçma bitti, dünyaca ünlü bir film yıldızının kariyerini bir kenara bırakarak sıradan bir adamla evlenmesi garip bir ve aşırı yapmacık bir son benim için, birbirilerine son kez sarıldıktan sonra Anna Amerika’ya dönseydi benim için çok daha güzel bir son olurdu.
0 Yorumlar