Ad Code

Responsive Advertisement
6/recent/ticker-posts

Film Değerlendirmeleri: Paris'te Gece Yarısı


              Dünyanın en romantik şehri neresidir sorusunun cevabı muhtemelen Paris'tir. Pek çok kişi sevgilisi yada eşi ile Paris'e gitmenin hayalini kurar. Paris aynı zamanda moda, sanat, bilim ve ticaret  merkezidir. Fransa'nın başkenti olan Paris bozulmamış tarihi dokusu ve göz alıcı sarayları ile ziyaretçilerini selamlayan bir şehirdir. Elbette pek çok insanın Paris'e gitmek için şartlanmasının altında başarılı bir pazarlama stratejisi yatıyor. Paris sokaklarında geçen pek çok Hollywood filmi çekildi. 2011 yapımı Paris'te Gece Yarısı filmi Amerikalı bir yazarın Paris seyahatinde başından geçenleri konu alıyor. Eserini bitirmekte zorlanan Gil(Owen Wilson) nişanlısı İnez(Rachel McAdams) ile birlikte Paris'in yolunu tutuyorlar. Gil geceleri eseri için düşünmek adına yürümeye başlıyor ve birden kendini 1920'lerde buluyor. Bu zaman yolculuğu sırasında pek çok ünlü yazarla sohbet eden Gil bu sohbetlerden sonra zaten uzun zamandır aklında olan Paris'te kalma fikrini hayata geçirmeye çalışıyor. Sürekli tartıştıkları nişanlısı İnez'i bu konuda ikna edemeyen Gil ilişkilerine son vererek Paris'te yaşamaya başlıyor.

             Yönetmenliğini Oscar ödüllü yönetmen Woody Allen'ın üstendiği film en iyi senaryo oscar ödülünü kazanan bir yapım, benim izlediğim ilk Woody Allen filmi oldu. Ana karakterin zamanda yolculuk yapması filmi basit bir romantik film olmaktan kurtarmış. Filmdeki Paris sahneleri gerçekten çok başarılı. Gözlemlediğim kadarıyla Woody Allen sahneleri kısa tutan bir yönetmen ve senaryolar konusunda da ciddi kafa yoran bir yapısı var. Genellikle insan ilişkileri üzerine filmler çeken bir yönetmen Woody Allen. Beklentimin düşük olmasına rağmen benim çok beğendiğim bir film oldu Paris'te Gece Yarısı. Eğer sanatla ve insan ilişkileriyle aranız iyiyse bu filmi sevebilirsiniz. 


 

Reactions

Yorum Gönder

0 Yorumlar