1991 yılında Sovyetler Birliğinin dağılması
birliğin pek çok yerinde otorite boşluğu meydana getirdi. Bu durum pek çok
insanın üzerinde olumsuz bir etki bıraktı. Pek çok Sovyet ülkesi fakirlik ve
yönetimsizlik nedeniyle zor durumda
kaldı. İsveçli yönetmen Lukas Moodysson'in 2003 yapımı Daima Lilya filmi
dağılan Sovyetler Birliğinin insanlar üzerindeki olumsuz etkisini Lilya
üzerinden beyaz perdeye yansıtmış. Sovyetler Birliğinin bilinmeyen bir
bölgesinde yaşayan Lilya, annesinin onu terketmesi ile başına gelen kötü olaylar
ve sex kölesi olduktan sonra intihar etmesi anlatılıyor. Filmin gerçek bir
hikayeden uyarlanması filmi ilgi çekici kılıyor. Film gerçekten Sovyetler ve
komünizmin özenilecek bir şey olmadığını gözler önüne seriyor. Oldukça düşük
bir bütçe ile çekilen bu film pek çok festivalden sayısız ödülün sahibi oldu.
Film aslında bizlere kısıtlı imkanlarla nasıl güzel işler yapılabileceğini
gösterir nitelikte. Bu yanlış düşünce pek çok insanda mevcut, insanlar harekete
geçmek için her şeyin mükemmel olmasını bekliyorlar. Filmde Lilya karakterini
canlandıran Rus aktris Oksana Akinshina tek kelimeyle müthiş bir performans
sergilemiş.
Daima Lilya birkaç tane mantık hatasının dışında mükemmel bir film olmuş. Büyük film şirketlerinin aksine böyle bağımsız filmler gerçek hayatı daha çok yansıtıyor izleyiciye. Eğer sizde gerçekleri eğip bükmeden beyaz perdeye yansıtan filmleri seviyorsanız bu film tam size göre, sevgiler.
0 Yorumlar