Türk Basketbolu son
yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdi. Takımlarımızın Avrupa liglerinde
final oynaması, kupalar kazanmaları bu durumun bir ispatı gibi. Elbette bu
durum birdenbire ortaya çıkmadı. Ünlü basketbol spikeri Murat Murathanoğlu'nun
yazdığı anı kitabı da Türk Basketbol tarihine yakından bakmamıza olanak
sağlıyor. Salondaki en Kötü Koltuk ismiyle spikerlik mesleğinin ne kadar zor
bir meslek olduğunu bizlere hissettiren Murathanoğlu'nun hikayesi henüz
emeklemeye başladığı dönemlerde benimde bir süre yaşadığım Chicago'da başlıyor.
Ailesi ile altmışlı yılların ortasında Amerika'ya taşınan ünlü spiker burada
basketbolun büyüsüne kapılıyor. Üniversite eğitiminden sonra ailesinin Türkiye'ye dönme kararı almasıyla
kendisi de kısa bir tatil yapmak amacıyla Türkiye'ye geliyor bir tanıdığı
vasıtası ile Aydan Siyavuş'un koçluğunu yaptığı Eczacıbaşı Spor Kulübünde
çalışmaya başlıyor. Burada ilk görevi Chicago bağlantılarını kullanarak düşük
bütçeli potansiyelli kolej oyuncularını bularak takıma kazandırmak olmuş. Bu
başlangıçtan sonra spikerlik, yazarlık, editörlük, sunuculuk gibi alanlarda
yaklaşık otuz yıldır Türk basketbolunun içinde olan bir isim Murat Murathanoğlu. Ayrıca tüm bu
serüvenin arasında Baskent34 isimli bir basketbol kulübü de kurmuş. Uzun yıllar
Bahçeşehir'de yaşayan Murathanoğlu, burada oğlu Mert için bir basketbol kulübü
arayışına girmiş, fakat irtibata geçtiği kulüplerin pek içine sinmemesi onu bir
basketbol kulübü kurma kararı almasını sağlamış. 2005 yılında Baskent34 ismiyle
projesini hayata geçiren usta spiker Türk basketboluna Furkan Korkmaz ve sekiz
birinci lig oyuncusu kazandırarak altyapının önemini bir kez daha kanıtlamış.
Fakat Türk basketboluna yetenekli isimler kazandıran bu güzel kulüp 2011
yılında maddi imkansızlıklardan dolayı kapısına kilit vurmuş. Murat
Murathanoğlu hakkında menajerlik yaptığına ve hem spikerlik hem menajerlik
yapmanın etik olmadığına dair iddialar da mevcut. Bir çok yerde kitapta
yazılanlarla Murathanoğlu'nun açıklamaları kesişiyor. Kitapta Murat
Murathanoğlu'nun yıllarca beraber maç anlattığı 2018 yılında kaybettiğimiz eski
basketbolcu ve yorumcu İsmet Badem ile ilgili de birçok güzel hikaye mevcut. Bu
hikayeleri okuyunca İsmet Badem'in ne kadar deli dolu bir insan olduğunu
anlıyorsunuz. Bu güzel anı kitabının sayfalarını çevirirken Türk spor
medyasının iç yüzünü de görmüş insan görmüş oluyor.
Kitabı sıkılmadan okudum. Eğer sizde
bir basketbol severseniz, bu kitabı okurken çok güzel zamanlar geçireceksiniz.
0 Yorumlar