Vizyona girdiği 1990 yılından beri sinema dünyasında kült haline gelen ve romantik komedi deyince pek çok sinemaseverin ilk aklına gelen film olan Pretty Woman’ı aradan geçen 35 sene sonra izleme fırsatı buldum. Film Los Angeles’e gelen New York’lu iş adamı Edward Lewis’in ortağının tavsiyesi üzerine iş görüşmesine yalnız gitmemek için sokaklarda eskortluk yapan Vivian ile tanışmasını ve beraber bir hafta geçirmesini anlatıyor. Film aslında o yılların Los Angeles’ını oldukça başarılı bir şekilde beyaz perdeye aktarmış fakat Vivien ve eskort ev arkadaşı Kit de luca’nın aşırı tavırları ve filmin sonun oldukça beklenilen bir son olması benim bu filmden soğumama neden oldu. Filmde geçen sahnelerden birinde Kit de luca, ev arkadaşı Vivien ve Edward’ın kaldığı otelin lobisine geliyor ve orada eskort gibi giyinip sakız çiğniyor, bence gerçek hayatta işler böyle yürümüyor bilmiyorum, bence bu işi yapan insanlar herkes gibi giyinip, bu işi gizli yapıyor. Filmin sonunda Vivien ile Edward ayrılmaya karar veriyorlar fakat ayrılmayacakları o kadar belli ki. Bu arada elbette film sadece Edward ve Vivien arasındaki ilişkiyi anlatmıyor, Edward bir iş bağlamaya çalışıyor film bu iş bağlama ile Edward ve Vivien arasındaki ilişkiyi paralel olarak aynı anda anlatıyor. Sonuç olarak beni pek tatmin etmese de, bu kült filmi izlemesem hep aklımda kalacağı için, izlediğime memnun oldum diyebilirim, eğer bu tarz klişelerle dolu 90’lar filmi izlemek isterseniz bu filmi bu film tam size göre.
0 Yorumlar