Ad Code

Responsive Advertisement
6/recent/ticker-posts

Romantik Ters Köşe

 


          Başrollerinde Joseph Gordon-Levitt ve Zoey Deschanel’in yer aldığı, ülkemizde Aşkın 500 Günü adıyla vizyona giren 500 Days Of Summer, aşk ve ilişkileri farklı ve oldukça gerçekçi ele almasıyla ve oldukça orjinal sonuyla beni oldukça etkileyen bir film oldu. Film kısaca bir tebrik kartı firmasında çalışan Tom’un, patron sekreteri olarak işe giren Summer’a yavaşça aşık olmasını ve beraber vakit geçirmelerini anlatıyor fakat Summer ilişkinin başında Tom’a ciddi bir ilişki istemediğini söylüyor. Buna rağmen beraber vakit geçirmeye devam ediyorlar. Bir gün Summer işten ayrılıyor ve aylar sonra Tom ile karşılaştıklarında Tom Summer’ın parmağındaki yüzüğü görüyor, Summer’in ciddi ilişki istemediğini bilen Tom’a Summer bu durumu oldukça basit bir şekilde bir gün uyandım ve böyle düşündüm şeklinde açıklıyor. 2009 yapımı olan filmle ilgili internette tartışmalar hala devam ediyor, kimileri Tom’u kimileri Summer’ı suçlamaya devam ediyor. Elbette herkesin görüşü kendine ama benim görüşüm Summer’ın Tom’a ciddi ilişki istemediğini söylemesine rağmen Tom’u ile hala beraber vakit geçirmeye devam etmesi ve Tom’un ona aşık olduğunu bildiği halde, onu bu düşüncesi hakkında tekrar uyarmamasıyla burada asıl suçlu Summer. Aslında burada bazen bizde Tom’un yaptığı hataya düşüyoruz. Tom burada ciddi ilişki istemeyen gerçek Summer’a değil de kendi zihninde oluşturduğu kusursuz Summer’a aşık oluyor ama sonra hayatın gerçekleri ona sert bir yumruk vuruyor. Fakat filmin sonunda Summer’ın başka biri ile evlenip Tom’un da sıkıcı işinden ayrılıp yeni insanlarla flört ettiğini görmek, hayatın gerçekliği açısından mükemmel bir bitiş olmuş. Bazen hayat böyledir çok istediğin bir şey olmaz, sevdiğin biriyle evlenemessin ve onun ve senin yolların sonsuza kadar ayrılır. Film doğrusal olmaya bir kurguya sahip, yani sahneler gün gün ilerliyor yani seyirciler bazen Summer ve Tom’un 16. gününü seyrederken bazen 430. gününü seyrediyorlar. İlk başta bu durumu yadırgamıştım ama filmi izlemeye devam ettikçe bu duruma alıştım diyebilirim. Filmin yönetmeni zaten şimdiye kadar müzik videoları çekmiş olan ve bu filmle ilk uzun metrajlı filmine imza atan Marc Webb. Klasik romantik komedi filmlerinden sıyrılmak istiyorsanız bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.


Reactions

Yorum Gönder

0 Yorumlar