Ad Code

Responsive Advertisement
6/recent/ticker-posts

Bir Korku Klasiğinin Doğuşu

 


                    2004 yılında sinema severlerle buluşmasının ardından devam filmleriyle bir korku klasiği haline gelen Testere film serisi, düşük bütçeli bir yapım olmasına rağmen, özgün senaryosu ve seyirciyi şok eden finaliyle başarının tesadüf olmadığının güzel bir örneği aslında. Filmin kendisi kadar orjinal olan senaryosu şu şekilde; birbirlerini tanımayan Doktor Gordon ile fotoğrafçı Adam eski bir banyoda ayaklarından bir boruya zincirlenmiş şekilde uyanırlar odanın ortasında bir de elinde tabanca ve ses kaydedici olan intihar etmiş bir adamın cesedi vardır. Doktor Gordon cebinde bir kaset bulur, kasedi ses kaydedici ile dinler ve kasetteki kişi ona saat altıya kadar Adam’ı öldürmesini aksi halde kızı ve çocuğunun öldürüleceğini söyler. Filmin konusu genel olarak bu şekilde aslında çok daha fazla detay var ama spoiler olmaması için hepsinden bahsetmek istemiyorum. Filmin senaryosu o kadar özgün ki seyirciyi daha ilk sahneden kendine çekiyor, film tek mekanda geçiyor gibi gözükse de, film ilerledikçe doktor Gordon ve Adam’ın geçmişlerine dair flashbackler ile bu karakterlerin gerçek hayatta kimler oldukları ve nasıl buraya geldikleri hakkında bilgi almaya başlıyor seyirciler. Testere serisinin ilk filmi olan 2004 yapımı bu filmi izledikten sonra neden bu korku klasiği olan filmi 20 yıl sonra izledim diye kendime kızdığımı söylersem herhalde yalan olmaz. Genelde film severlerin bildiği gibi korku filmleri, gerçek bir film gibi ele alınmaz ve ödül törenlerinde korku filmlerin ödül aldığı veya popüler film yıldızların bu filmlerde rol almaz, nedenini bilmesem de korku filmleri film endüstrisinde hep ikinci plana atılır. Bu durumun elbette pek çok nedeni var öncelikle korku filmlerinde genelde oyunculuklar kötü olur. Bu filmde de bütün oyunculuklar kötü diyemeyeceğim ama Adam rolünü canlandıran Leigh Whannell’in oyunculuğu bana biraz amatör geldi diyebilirim. Film düşük bütçeyle çekildiği için bazı sahnelerde bu durum bariz bir şekilde göze çarpıyor. Yani demek istediğim sahnelerdeki set ortamı kendini çok belli ediyor. Filmle ilgili bir diğer ilginç detay da Adam rolüne hayat veren Leigh Whannell’in filmin senaryosunun yazarı olması. Filmde dedektif Tapp rolüyle usta oyuncu Danny Glover’da rol alıyor. Testere gibi bir franchise olan yani devam filmleri çekilen filmlerle ilgili bir ön yargım var, ilk filmler oldukça başarılı olduğu için diğer filmler genelde ilk filmin kalitesinde olmuyor ve bu nedenle her ne kadar olumlu eleştiriler alsalar da serinin diğer filmlerini izlemek içimden gelmiyor. Testere 3’ün ilk film seviyesine en yakın film olduğu söyleniyor ama izler miyim bilmiyorum. 

Reactions

Yorum Gönder

0 Yorumlar