Başrollerinde Jack Nicolson ve Diane Keaton gibi iki efsane oyuncunun yer aldığı 2003 yapımı Something’s Gotta Give yada ülkemizde yayınlanan adıyla Aşkta Her şey Mümkün, romantik komedi filmlerine farklı bir bakış açısı getiren deneysel bir yapım bana göre. İlginç bir senaryoya sahip filmin hikayesi şu şekilde; Harry Sandborn (Jack Nicholson) sadece 30 yaşın altındakilerle çıkan müzmin bir bekardır. Bir gün sevgilisi Marin’in annesinin Hamptons-New York’taki evinde romantik bir hafta sonu yaşamayı planlarken önce Marin’in annesi boşanmış ve başarılı bir oyun yazarı olan Erica Barry’nin eve aniden gelmesiyle ve sonrasından göğsünde başlayan ağrılar sebebiyle planları sekteye uğruyor. Hastane’de kalp krizi geçirdiği anlaşılan Harry’e yakışıklı doktor Julian(Keanu Reeves)’ın seyahat etmemesi ve dinlenmesi tavsiyesi üzerine Erica istemeden de olsa Harry’ye iyileşene kadar bakmak zorunda kalıyor. Birlikte vakit geçirdikçe Harry haklı sebeplerle Erica’ya karşı olumlu duygular beslemeye başlıyor. Fakat aynı zamanda Harry’nın yakışıklı doktoru Julian Mercer(Keanu Revees)’de Erica’dan hoşlanmaya başlayınca bu üçlü arasında romantik bir çıkmaz oluşuyor. The Closer gibi efsane bir filmin yönetmeni olan Nancy Meyers yönetmenlik koltuğunda oturduğu bu filmde güçlü oyuncu ve insanı sıkmayan senaryosuyla seyircinin beğenisini kazanmış bir yapım. Filmle ilgili bana göre olumsuz olumsuz demiyelim de garip denebilecek iki nokta var birincisi film bence gereğinden fazla uzun yani aynı konu biraz daha kısa sürede anlatılabilirdi, ikincisi ise romantik komedi filmlerinde genelde genç çiftlerin başından geçenler anlatılır fakat bu filmde 60’larını geride bırakmış yaşlı iki insanın başından geçen olanların anlatılması biraz garip olmuş. Bunun haricinden filmde özellikle yaşlılıkla ilgili dialogları oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. Son olarak bu filmle ilgili söyleyeceğim son şey klasik bir romantik komedi filmi beklememeniz.
0 Yorumlar