"Belki
de cehennem budur, sonsuzluğun geri kalanını Brüj'de geçirmek."
İn Bruges filmi ismi gibi Brüksel'de iki tetikçinin başlarından geçen olayları beyaz perdeye aktaran bir kara komedi filmi. Londra'daki patronlarının bir işi halletmek için Brüksel'e gönderdiği Ray ve Ken, patronları arayana kadar turist gibi davranacak ve dikkat çekmemeleri gerekecektir. Fakat elbette kağıt üzerindeki planlar tutmaz ve ikili kendini türlü maceraların içinde bulur. Ray daha önce yanlışlıkla bir çocuk öldürmüş intihara meyilli bir karakter, Ken ise duygusal ama içini ciddiye alan tecrübeli bir tetikçi olarak izleyici olarak karşımıza çıkıyor. Filmin arka planında yer alan Brüksel ise orta çağ mimarisinin neredeyse hiç bozulmadığı tarihi bir şehir olmasına rağmen baş karakter Ray tarafından fazla sessiz olduğu için alabildiğine nefret edilen bir şehir oluyor. Filmde çok yerinde göndermeler mevcut Amerikalılar, Vietnamlılar, cüceler ve daha pek çok şey hakkındaki göndermeler seyircinin düşünmesini sağlıyor. Ray Brüksel sokaklarını gezerken bir kızla tanışıyor ve gittikleri evde kız Ray'i yatağa bağlayıp eski sevgilisiyle birlikte soymaya çalışıyor , bu sahne benim ilgimi çekti çünkü bu numara büyük şehirlerde sık sık yapılıyor, insanlar yatağa bağlanmayı oyunun bir parçası sanıyor ama bu bir tuzak tabi ki, evde muhtemelen günlük kiralık falan olur.
Başrollerini Colin Farrell Ve Brendan Gleeson'un paylaştığı bu İngiliz yapımı film aslında bir tiyatro oyunundan beyaz perdeye uyarlanmış. Filmi genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. İnsanı düşünmeye sevk eden diyalogları içeren filmi kara mizah seven herkese tavsiye ederim. Sevgiler.
0 Yorumlar