Ensest tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla görülen bir durum. Gazeteci Büşra Sanay Kardeşini Doğurmak isimli kitabı ile ükemizdeki ensest vakalarını detaylıca ve örnekler vererek incelemiş. Kitap benim beklentilerimin çok üzerinde bir çalışma olmuş. Yazar sadece mağdurlarla değil, hakim, sosyolog, nörolog, ilahiyatçı, ceza infaz memuru gibi pek çok meslekten insanlarla görüşerek bu önemli konuyu derinlemesine ele almış. Kitabı okurken pek çok yerin altını çizdim ve bu konu hakkında ne kadar az ve üstünkörü şeyler bildiğimi anladım. Ensest insanlığın ilk çağlarından beri var olan bir durum, Eski mısırda firavunlar için kardeşleri ile evlenmek normal kabul ediliyormuş, yani aslında çok eski bir tarihi var ensest ilişikinin dünya tarihinde. Türkiye açısından bu konuya baktığımızda ise aslında zincirleme birkaç durumun sonucu ensest vakaları. Ensest vakaları Türkiye'nin her yerinde yaşanıyor. Belli bir bölgede daha çok yaşanıyor demek çok doğru değil aksine bu davranışlar ırk ayrımını tetikleyerek ayrımcılığın artmasına sebep oluyor. Ensest suçunu işleyen hükümlülerin profiline baktığımızda, bu insanların baba, abi, dede, akraba gibi, mağdurun birinci dereceden yakınları olduğunu görüyoruz. Burada çok önemli bir sonuç ortaya çıkıyor, çocuğunuz büyürken hiç kimsenin yanına bırakmamanız, gözünüzün önünden ayırmamanız gerekiyor. Her sosyal statüden insan bu suçu işleyebiliyor. Avrupa ülkelerinin ensest ilişkiye bakış acısı ise hayli karışık. Akraba evliliği Avrupa'da ensest olarak görülürken ülkemizde ise yasal. Rızaya bağlı ensest ilişki ise bir çok Avrupa ülkesinde serbest. Olaya hukuki olarak baktığımız zaman ülkemizde ensest ilişkiler mahkemede nitelikli ve niteliksiz cinsel istismar olarak ikiye ayrılıyor ve ceza hükümleri bu duruma göre değişiyor, bence bu durum bayağı bir yanlış ülkemiz adına. Ensest durumundan haberdar olup yetkililere bildirmemek suç olarak kabul ediliyor ve altı ay ile iki sene arasında cezası var bu suçun. Bu suç yaşandığı zaman mağdurların hemen adli mercilere başvurması gerekiyor aksi halde aradan seneler geçtikten sonra suçlu suçunu itiraf etse dahi ortada bir delil kalmadığı için ceza almıyor. Tüm dünyada ensest vakalarının sadece %5'i adli mercilere ulaşıyor. Kitaptaki en can alıcı bilgi bu olabilir ne yazık ki. Yazar ile röportaj yapan uzman nörolog bu suçluların %1'lik kısmının doğuştan gelen beyin yapısı ve beyin bu davranışları tetikleyen kısmında çıkan tümörlerden dolayı bu suçları işlemeye meyilli insanlardan örnekler verdi. Gerçekten çok ilginç bir durum.
Bu kitabı okuduktan sonra Ensest gibi bir
Türkiye ve dünya sonunun nasıl ve hangi şartlarda meydana geldiğini
anlıyorsunuz. Eğer toplum sorunlarına ve bu sorunların çözüm yollarına
ilgiliyseniz bu kitap tam size göre. Sevgiler.
0 Yorumlar