Merhaba arkadaşlar nasılsınız? keyifler nasıl? Bu gün kitap değerlendirme yazılarının ikincisi ile karşınızdayım. Uzun yıllar basketbol oynadığım için basketbol ile ilgili kitaplar her zaman ilgimi çekiyor. Basketbol ile alakalı pek çok kitap okudum ve okumaya devam ediyorum. Son yılların yükselen yıldızı Stephen Curry ile ilgili olan bu kitap hemen ilgimi çekti ve bugün itibari ile kitabı bitirdim. Çok yoğun olmama rağmen hemen hissettiklerimi yazıya dökmek istedim. Avrıca Stephen Curry ile yollarımız 2010 yılında Türkiye'de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonasında İstanbul'da oynanan ABD-Slovenya maçında kesişti. O yıllarda çok yoğun bir şekilde basketbol oynuyordum ve bu fırsatı kaçırmadım. Maç beklenildiği gibi ABD'nin üstünlüğü ile geçti. Fakat o dönemde Stephen Curry ABD takımında çok fazla forma şansı bulamıyordu. Derrick Rose, Kevin Durant, Russell Westbrook gibi oyuncuları canlı izlemek harika bir deneyim oldu benim için. Kitaba dönecek olursak kitap Curry'nin hayatından kesitler sunuyor. Kitabın ana teması Curry'nin kariyerinin başlarında üst düzey bir oyuncu olması için gereken fiziki özellikler, atletizm ve patlayıcılık gibi özelliklerden yoksun olduğu için sürekli kuşku ile bakılan bir oyuncu olduğu fakat Curry'nin bu eleştirilere kulak asmayıp üç sayılık atışlarını, feyklerini ve ani yön değiştirmelerini geliştirerek nasıl zirveye çıktığı anlatılıyor. Aslında bu kuşku sadece NBA'de oynamaya başladığında değil, basketbol oynadığı her dönemde Curry'nin peşini bırakmıyor. Genelde yıldız oyuncular lise yıllarından itibaren konuşulmaya başlanır fakat küçük ve önemsiz bir ligde oynayan bir lisenin formasını giyen Curry'den o yıllarda kimse bahsetmiyordu. Lise oyuncu değerlendirmelerinde kendine anca 180. sırada yer bulabiliyordu. North Caroline'de büyümesine rağmen Duke ve North Caroline gibi kolej takımlarının ilgisini çekmeyen Curry nispeten küçük bir kolej takımı olan Davidson College formasını giydi. Ayrıca kitapta Kevin Durant ile Curry'nin NBA'den önce tesadufen karşılaşmalarından bahsedilmiş. Durant lise takımı maçı için geldiği N.Caroline'da maçtan önce ısınmak için salona geldiğinde orta sahadan atış yapan biri vardır, Durant sürekli kendine tamam bu atıştan sonrasını sokamayacak derken tüm atışları sokar, atışları yapan sıska kişi Stephen Curry'dir. Bunların haricinde Curry'nin ailesine düşkün bir baba olması, dinine bağlı bir hristiyan olarak yaşaması ve sürekli dua etmesi, babasının eski bir NBA yıldızı olmasının onun üzerindeki etkisinden detaylıca bahsedilmiş.
Benim için keyifle okuduğum bir kitap oldu. Eğer basketbola ilgi duyuyor ve bu sporla ilgili yeni hikayeler duymak istiyorsanız. Sizin için güzel bir seçim olur.
0 Yorumlar