Merhaba arkadaşlar nasılsınız? keyifler nasıl bugün sizlere arkadaşlarımla şubat ayında yaptığımız Belgrad gezisinden bahsetmek istiyorum, Öncelikle rezervasyonları ve uçak biletlerini çok erkenden kasım ayında hallettik, böylelikle her şey çok ucuza geldi. 1 Şubat akşamı uçağa bindik ve bir buçuk saatlik yolculuğun ardından Belgrad'a ulaştık. Kiraladığımız daireyi bulduk ve dairemize yerleştik. Ertesi sabah yani 2 Şubatta şehir serüvenimiz başladı. Önce balkanların meşhur yemeği Cevapi'nin peşine düştük. Gerçekten mükemmel bir lezzetti, ardından Sırbistan Ulusal Müzesi'ni dolaştık. Fotoğrafta gördüğünüz mükemmel bir Tuna Nehri manzarasına sahip Kalemegdan Kalesi ve Parkını dolaştık. Buradan sonra ise Belgrad'ın en gözde caddesi olan Knez Mihailova caddesini dolaştık, ardından alışveriş yapıp dairemize döndük. 3 Şubatta yani ikinci gün Nikola Tesla müzesini dolaştık. Hava çok soğuktu ve birkaç yeri daha dolaşıp eve döndük. Aynı gün gece kulübüne gittik, güzel bir deneyim oldu. Dördüncü günümüzde ise Aziz Sava katedralini dolaştık ve akşam yemeği için bilinen bir restorandan rezervasyon yaptık. Rezervasyon saatini beklemek için bir cafe'de vakit geçirdik. Akşam yemeğinde meşhur balkan yemeği Pljeskavica denedim. Gerçekten mükemmel bir lezzet. Son gün ise dairemizden 11'de çıkıp, tuna nehri kıyısına gittik ve orada zaman geçirdik.
İsterseniz birazda bu gezi ile ilgili izlenimlerimden bahsetmek istiyorum, ilk olarak Belgrad'a gitmeden önce bize, Sırpların ırkçı ve Türkleri sevmeyen insanlar olduğu söylendi fakat insanlar bize çok sıcak davrandılar ve kimse bize ırkçılık yapmadı. Belgrad sokaklarında dolaşırken bazı binalarda savaş izleri görüyorsunuz, üzerine bomba isabet eden binalar öylece duruyor. Şehirdeki toplu taşıma araçları ise ücretsiz, aslında resmi olarak ücretli fakat kimse sizi ücret ödemeye zorlamıyor, yolcuların çok az kısmı ücret ödüyor. Bunun sebebi ise eski bir komünist geleneği, komünist zamanında ücretsiz olan toplu taşıma sistemi bugünde o şekilde devam ediyor. Yine bütün Avrupa toplumunda olduğu gibi, trafikte sokakta ve iş hayatında daha fazla kadın görülüyor. Ayrıca çok fazla evcil hayvan sahibi insan var bunu sokaklarda gezerken görebiliyorsunuz. Bildiğiniz gibi Belgrad kışları çok soğuk oluyor ve şehirde doğal gaz sistemi yok ve insanlar klima kullanarak ısınıyor. Bizim dairemizde de klima mevcuttu ve klima ile ısındık. Şehirde bir çok yerde Osmanlı ve Türk izine rastlamak mümkün ayrıca eski Yugoslavya federasyonu başkanı Tito ve eşinin anıt mezarı da burada bulunuyor. Burada bir kez daha gideceğin şehirler için gitmeden önce çok araştırma yapmanın önemi ortaya çıkıyor. Ben ve arkadaşlarım ne yazık ki çok araştırma yapmadığımız için bu tarihi mekanlara gitme fırsatımız olmadı. Gece kulüpleri çok çok basık ve çok dar, bu sebeplerden dolayı gece kulüplerini çok beğendiğimi söyleyemem, birde gittiğiniz mekanlarda üstünüzdeki mont, kaban, trençkot gibi kıyafetlerini girişte sizden emanet olarak alınıyor. Havaalanından şehir merkezine ücretsiz shuttle servisi mevcut, taksiciler hemen sizinle konuşmaya başlıyor, muhtemelen sizden çok yüksek bir ücret talep edecekler.
Genel olarak bahsedeceklerim bu kadar, Belgrad hem çok yakın, hem çok ucuz, hemde mükemmel bir tarih barındıran vizesiz bir şehir, umarım tekrar yolumuz kesişir.
0 Yorumlar